Sürdürülebilirlik artık şirketler için sadece bir sosyal sorumluluk konusu değil, aynı zamanda yasal uyumluluk, marka değeri, yatırımcı ilgisi ve uzun vadeli finansal istikrar açısından da kritik bir stratejidir. Ancak, birçok kurum sürdürülebilirlik raporu hazırlarken bazı temel hataları tekrarlamakta ve bu da hem yasal düzenlemelere uyumu zorlaştırmakta hem de raporun etkililiğini azaltmaktadır.
Birçok kurum, sürdürülebilirlik raporunu yalnızca kurumsal imajı parlatmak için bir araç olarak görüyor. Ancak ölçülemeyen, kanıtlanamayan ve stratejiye dayanmayan veriler güven kaybına yol açar.
Raporlar mutlaka veriye dayalı, ölçülebilir ve bağımsız doğrulamaya açık olmalıdır. Raporlama sürecinde pazarlama dilinden ziyade bilimsel, teknik ve şeffaf bir yaklaşım benimsenmelidir.
Şirketler, TSRS, GRI, IFRS S1-S2 gibi uluslararası standartlara uygunluk göstermeden, başıboş yapılandırılmış raporlar sunuyor. Bu da raporun ulusal ve uluslararası düzeyde geçerliliğini zedeliyor.
TSRS gibi resmi raporlama çerçevelerine uygun bir yapı belirlenmelidir. Bölümleme, içerik, dil, metrikler ve göstergeler bu standartlarla uyumlu olmalıdır.
Öneri: Profesyonel sürdürülebilirlik danışmanlığı hizmeti, bu süreci eksiksiz ve hatasız yürütmek için en etkili yoldur.
Raporda yalnızca iç paydaşların (yönetim, mali işler vb.) perspektifine yer veriliyor. Oysa sürdürülebilirlik, çalışanlardan müşterilere, tedarikçilerden yatırımcılara kadar çok sayıda paydaşı ilgilendirir.
Paydaş analizi yaparak öncelikli konular belirlenmeli, sosyal etki ve beklentiler rapora entegre edilmelidir. GRI ve TSRS bu konuda açık yönlendirmeler sunar.
Enerji, su, atık, karbon, sosyal göstergeler gibi ESG verileri eksik, tutarsız veya doğrulanamaz bir şekilde raporlanıyor. Bu durum hem şeffaflığı hem de yatırımcı güvenini zedeler.
Veri kaynakları net tanımlanmalı, karbon ayak izi (ISO 14064), enerji tüketimi (ISO 50001), su verimliliği (ISO 46001) gibi uluslararası sistemlerle uyum sağlanmalıdır.
Teknolojik öneri: Kurum içinde ESG KPI’larını izlemek için yazılım temelli veri izleme sistemleri kullanılabilir.
5️⃣ Hata: Strateji ile Raporun Ayrı Yürütülmesi
Problem:
Sürdürülebilirlik stratejisi ve raporlama süreci birbirinden kopuk şekilde ilerliyor. Raporlar çoğu zaman “geçmişi belgeleyen” pasif belgeler hâline geliyor.
Çözüm:
Sürdürülebilirlik stratejisi, yıllık hedeflerle, performans göstergeleriyle ve uzun vadeli planlarla desteklenmelidir. Rapor ise bu stratejinin ilerlemesini gösteren, ölçülebilir bir araç olmalıdır.
Sürdürülebilirlik raporları, yalnızca bir kurumsal yükümlülük değil; aynı zamanda şirketinizin şeffaf, duyarlı ve ileriye dönük bir yönetim anlayışını temsil eder. Bu nedenle, yukarıda belirttiğimiz hatalardan kaçınmak ve TSRS başta olmak üzere tüm standartlara uyumlu, güçlü bir raporlama süreci oluşturmak işletmenizin itibarı, rekabet gücü ve finansal sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir.
Adres
Darıca-Kocaeli- Türkiye
İletişime Geçin
Linkler
Kurumsal
İnşaat Proje Yönetimi
Yeşil Bina / Yerleşme
Tasarım
Sürdürülebilirlik Hizmetleri
Projeler
İletişim
Çerez Politikası
Hakkımızda
ProPM, optimum mühendislik çözümleri ile projenizin boyutu veya karmaşıklığı ne olursa olsun, hedeflenen zaman ve bütçe sınırlarını aşmadan ve kaliteden ödün vermeden teslim edilmesini sağlar.
2022 © ProPM Proje Yönetimi Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Tüm hakları saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.